Neler yaptık-3 ve son

Artık bu son post tatilimizle ilgili :)

Şehr-i İstanbula geldik ya biz burda da koşturmamız sürdü ne yalan diyeyim. Kızkardeşle biz yine koşturduk,sevgili dostum ve miniğini ziyaret ettik çok sevdiğim güzel insanla tanıştım yüzyüze :) yorucuydu ama çok güzeldi...

Salı( 8.subat)günü başladık Bağdat caddesinden gelinlik arayışına :) aslında belliydi aradığımız Eskisehirde de beğendiğimiz Aysira markalı gelinlik mağazası cadde de vardı şubesi önce oraya gittik anlattık istediğimizi denedi kızkardeş değişiklikler ölçümler derken tamam ama fiyatı ? tabiki eses den farklıydı aslında aynı fiyat fakat eses deki şube ayrıca %25 indirim yapmıştı kendi bünyesinde tabiki daha cazipti o fiyat kulaklarımızda küpe olunca diğer fiyatlar hep yüksek geldi bize :)) hem içinde duak ,takı kesesi, eklemeler, cıkartmalar hepsi dahildi gelin olucak bloggerlar bunlarda çok önemli diğer tüm mağazalarda bunlar ücretin dışında oluyor.Neyse tamam dedik haberleşiriz çıktık ordan sonra benim hep içimde olan hep merak ettiğim bir diğer marka vardı girsek mi girmesek mi diye çok çebelleştik ama randevumuz yok dedik hadi dedik bir deneyelim uzaktan geldiğimizi söyleriz :) yalanda değil yani gittik kapılarını çaldık hop içerdeyiz gerçekten çok güler yüzlü bayanlar karşıladı bizi Ezo'm anlattı istediklerini katalogdan beğendik kabine geçtik denedi iki beğendiği modeli , gelinliklere laf yok hepsi birbirinden güzeller. marka  Pronovıas olunca ürünler harika ama ücreti bizi aştı en düşüğü 1000£ dan başlıyordu eee düğününü kendi yapıcak biri için yüksekti ama çok da yakıştı. abla artık sana alırız burdan deyip teşekkür ettik ve çıktık :)) sonra doğru Kadıköy'e gittik bir de orda göz attık eee çok da yorulduk dedim ki kardeim bak aklın hep eses de kaldı beğendiğinde olacak rengi şunu bunu hadi dedim bakmayalım artık ücreti iyi dedim bıraktık gelinlik bakmayı ve doğru aç olan karnımızı doyurmaya Nautilus doğru yola devam ettik :)Pizzehut ta karnımızı doyurduk sonrası yine malum esse,bernando,şu bu derken Bernando da yemek takımımızı beğendik çok da uyguna yanında hediye çekiyle aldık çok güzel oldu herkes beğendi :) Hediye çekinin zamanını da uzattılar onu da Temmuz da harcamak için sözleştik ve mağazadan ayrıldık.Bize göstermiş oldukları ilgiye teşekkür etmeden geçemeyeceğim :)

İşte bu güzellikleri aldık :)

Çarşamba günü de kızkardeşin çok görmeyi istediği herşeyi bulabileceğimiz hesaplı İsveç markası olan İkea ya doğru erkenden yola çıktık keza İETT otobüsleriyle tam bir saat sürüyor :) arabamız olmayınca istanbulda bir yerden bir yere gitmek zor gerçi ben sıkılmıyorum hiç.Gezdik,bakındık ay çok güzel bak buna bak şuna vızıldanmaları için de günlük kullanmak için 6 şarlı kaşık-bıcak takımı aldık iki adet aldık ki oniki ye tamamladık :) bir de altı kişilik seramikten yemek takımı altı gündelik için (zaten şu ayrım ikimizi öldürcek birgün misafirlik-gündelik ) katalog da alındı aklına da yazdı bazı beğendiklerini kalanı sevgilisiyle gelip alıcaklar artık benden bu kadar değil mi :))

Sonra çok sevdiğim uzun zamandır görmediğim canım dostum Çiğdem'e ve minik bebeğiYağmur'u görmeye gittik elimizde ağır olan paketlerle taksiye bindik doğru Sarıgazi'ye gerçi şimdi adı Sancaktepe olmuş.Gidiyoruz -abla burda hiç sarıgazi yazmıyor evet ben de farkettim tedirginlik hat safha da daha önce geldim ama yanımda Çiğdem vardı hemen sordum yanlış yerde değiliz değil mi ? yok dedi şöfor dedim hiç yazmıyor ya ismi değişti dedi içimden oh be dedim :) neyse sonunda geldi aldı arkadaşım bizi buluştuk :))

Eve geldik ki bizi çok tatlı şeker mi şeker bir bebiş bekler :) bilenler bilir Yağmur'u canım Ceyda'mın penceresinden görmüştük.O kadar büyümüş annesi o kadar güzel bakmış ki ona tombul yanakları bayıldık bayıldık ona biz :))Sevgili Adalet teyzemin hazırladığı güzel yemeklerle karnımızı doyurduk -harikaydı bu arada lezzetleri sonrası ayrıldık canım arkadaşımın eşi bizi evimize kadar bıraktı :))

Bu battaniyeyi aniş ördü teyzesi de işledi yani ben :)) 

Ve Cuma günü son günümüz sayılır İstanbul'da. O çok sevdiğim,resimlerine doyasıya baktığım,güzel cıvıl cıvıl sesini duyduğum, minik Yağmur'un vesile olduğu ama dostluğumuz devam ettiği canım Ceyda'm ile buluştuk Taksim de :) çok güzel sohbetler ettik kahvemizi yudumladık o çok sevdiğimiz yıldızlı bucks da !

doyumsuz saatler hiç bitmesin istediğim bir gün yaşadık :) hem yüzyüze görüştük hem de Ezo'm için ön görüşmemizi yaptık :)) ve tekrar geldiğimde görüşmek üzere sözleşip ayrıldık çok teşekkürler tatlım herşey için :))

Çok uzun oldu biliyorum ama artık katlanın bu seferlik :)

Bunlar da İETT den ıphone çekilenler.gerçi camları çok temizdi epey net olmuş :))

Herkes güzel haftalar diliyorum.Soğuklar devam edicekmiş kendinize dikkat edin !

Sevgiler...